Sevdiğim sana...

Yıllar öncesi, öğrencilik yıllarımız...
Yüksel Caddesi'ne nede güzel yağıyordu yağmur.
Alabildiğine ıslanmıştım,hiç umursamamıştım, gözlerimden akan boyaların suratımda oluşturduğu haritayı...

Sen karşımdaydın,yağmur gibi temiz gözlerinle bana bakıyordunve ben senin gözlerinin karasını o ana kadar nasıl farkedemediğime hayret ediyordum.
Gülümsedin.
Gülümsedim.
Hava ve su girdi muhabbetin içine sonrada çantamdaki onlarca kolyeler, boncuklardan yaptığım.
Haftalar geçti bir iki kez gördüm okulda.Sonra yine kesişti yollarımız Yüksel'in pareleli Sakarya'da.Çok kere buluştu gözlerimiz, yirmi tane arkadışımızın oturduğu masada herseferindede kaçırdık:)


Bizi yaşıyordu ilkbahar yağmurları.
Nisan bitmişti çoktan.
ve biz nasıl seviyorduk birbirimizi aylardır hebersiz...

Buluştu ellerimiz aylar sonra.Güzel olan önce yüreğimizin buluşması oldu.
Bu yüzden, elim hiç afallamadı elinin sıcaklığında.
Bu yüzden, yüzün, gözün yıllardır benimdi.

Efkarlanıp bir sigara yaktığımda, seni severek,
Güzel bir türkü dinlediğimde, yada söylediğimde, seni severek,
Yürüdüğüm yolda,seni severek,
Hatta patetes kızartması yediğimde , seni severek,
Uzanıp boynuna sarılmadan,dahası konuşmadan,
İşin özü sevdiceğim
Hayatın içinde seni sevmek var...

Nice entrikaların, kurların, oyunların,oyuncak aşkların,yalnızlıkların,ve daha çok bilmem nelerin içinde sen bambaşka durdun.Ne vaadlerde bulundun,ne övündün,ve dahaçok... Sen sadece sen olup durdun karşımda,sevdin...
Ve iyiki benim sevdiğimsin, iyiki hayatımdasın.
Hep hayatımda kal bütün senliğinle.
Seni Seviyorum...