Kurşun kalemmmmmm...


Altı üstü basit bir kalem değilmi.
Değil! hayatımda okadar büyük bir yer kaplamışki, zannetmeyin şimdi oturupta kurşun kalemin nasıl yapıldığını anlatacağımı.Sadece neden yer kaplamış bende onu anlatmaya çalışacağım kısaca.

İlkokul sıralarındaydık;pencere yanı, kapı tarafı ve iki sırada ortada toplam dört sıra halinde.
Ben ve benim gibileri kapı tarafındaydık ve hep imrenirdik pencere tarafına...Hiç bir zaman geçme şansımız yoktu hatta imkansızdı. Orası hep sıcaktı hep hep hep güzeldi (çocuk aklı).Ama buna şükür diyorduk çünkü arka sıralara kalanların hali gerçekten kötüydü.Bilmece gibi olmasın bu durum dediğim şeyler:Avukat, milletvekili ve dr. çocukları orada oturuyordu.Ben memur çocuğuydum vah vah tüh tüh!!! Arkaya kalanları siz düşünün...
Gelelim kalem meselesine sıcak ve pencereli yerde oturan arkadaş!!!larımızın ne tesadüftürki hep kokulu kalemleri vardı hele bide renkleri yokmuydu aah ah yedi beni :)) Bizimkiler kokusuz odunlardı (ölürüm o odun kokusuna şimdi)
Arkadaş!!! dedimya üstte; maalesef o yıllarda guruplaşmayı öğrendik hiç bilmeden farketmeden.

Yok konu sapacak ben kaleme geliyim:) Haala kokulu kalem takıntım vardır.Almam hatta tenezzül etmem.Yok canım düşmanda değilim ama koklarım :))

0 yorum: