Bilerek Son...



Usta bir inşaat işçisi değildim ama en usta bir hızla harç ve tuğlayı sıralıyordum üst üste, soldan sağa, arkadan öne bir adımdan ibaret bir odaydı ördüğüm ve farkında olmadan içine kendimi hapsettiğim.

Ördükçe kararıyordu bir metrekarelik alan ve hüzün sanki hacmi olan bir duyguyduda dar yerde daha bir derinden acıtıyordu insanın içini.

Şimdi sen sel olsan alıp götürebilirmisin duvarları?

Yada bir fırtına olsan,darmadağın?

Gücüm yok, çareyse sende gizli yar...

Acemisiyim hayatın, o yüzden ip sallama duvarın üzerinden; tut çık diye, beceremem kement yapıp kendimi asarım.

Ya işte, sevdası yüreğinden esmerim...

Umudum sende bilirim...

1 yorum:

-mka- dedi ki...

Umudun nerede olduğunu bilmek bile, kendi ördüğün duvarlara bir pencere değil mi?

Sel değil belki, belki bir fırtına da değil ama; belki pencereden giren bir göz alıcı hüzme, darmadağın eder o duvarları, kimbilir..

-mka-